MUHAFAZAKÂR VE FEMİNİST İDEOLOJİLER BAĞLAMINDA İSTANBUL SÖZLEŞMESİ TARTIŞMALARINA YÖNELİK BİR ELEŞTİREL SÖYLEM ANALİZİ, Sayı: 37 - 2022
Başlık
:
MUHAFAZAKÂR VE FEMİNİST İDEOLOJİLER BAĞLAMINDA İSTANBUL SÖZLEŞMESİ TARTIŞMALARINA YÖNELİK BİR ELEŞTİREL SÖYLEM ANALİZİ
Yazar(lar)
:
Funda KEMAHLI GARİPOĞLU ve Ayşem SEZER ŞANLI
İngilizce Başlık
:
CRITICAL DISCOURSE ANALYSIS OF THE ISTANBUL CONVENTION IN THE CONTEXT OF CONSERVATIVE AND FEMINIST IDEOLOGIES
Anahtar Kelimeler
:
İstanbul Sözleşmesi, Feminizm, Muhafazakârlık, Eleştirel Söylem Analizi
İng. Anahtar Kelimeler
:
Istanbul Convention, Feminism, Conservatism, Critical Discourse Analysis
Özet
:
Avrupa Konseyi tarafından 2011 yılında imzaya açılan, “Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi”, İstanbul'da imzaya açılması nedeniyle kamuoyunda “İstanbul Sözleşmesi” olarak bilinmektedir. Türkiye, sözleşmeyi ilk imzalayan ülkedir. Sözleşme 2014 yılında yürürlüğe girmiş, özellikle 2020 yılında da kamuoyunun gündemine farklı ideolojik tartışmalarla gelmiş ve 2020 Temmuz-Ağustos aylarında çok fazla tartışılmıştır. Konunun bir tarafında, sözleşmenin aile kurumuna zarar verdiği ve eşcinselliği tanıyarak toplumun ahlaki yapısını bozduğu görüşüne sahip ve Türkiye'nin sözleşmeden çıkmasını isteyen muhafazakâr kesimler bulunmaktadır. Bir diğer tarafında ise, sözleşmenin kadına şiddet konusunda ağır yaptırımlar getiren en kapsamlı metin olarak mutlaka korunması gerektiğini düşünen ve kadının insan haklarını temel alan feminist kesimler bulunmaktadır. Bu kesimlerin farklı tezleri, mevcut dönemde basının da temel gündemlerinden biri haline gelmiştir. Çalışma, bu konudan hareketle Teun A. Van Dijk’in eleştirel söylem analizi yönteminden yola çıkarak yazılı basın verileri ile sözleşme özelindeki muhafazakâr ve ideolojik söylemsel bağlamları değerlendirmektedir. Çalışmanın örnekleminde, ana akım medya odağı olarak Hürriyet; muhalif sol gazeteler olarak Cumhuriyet, Duvar, T24 ve muhafazakâr gazeteler olarak ise Yeni Şafak ve Yeni Akit gazetelerindeki haber verileri kullanılmaktadır.
İngilizce Özet
:
The “Council of Europe Convention on Preventing and Combating Violence Against Women and Domestic Violence”, which was opened for signature in 2011 by the Council of Europe, is publicly known as the “Istanbul Convention”, since it was opened for signature in Istanbul. Turkey is the country that put the first signature to the contract. The Convention entered into force in 2014, especially in 2020, it came to the public's agenda with different ideological debates and was discussed a lot in July - August 2020. Conservative groups and has the opinion that the contract disrupt the moral structure of society by recognizing homosexuality and damage the institution of family, so they wants to get out of the convention. On the otherhand, there are feminist groups who think that the convention should be protected as the most comprehensive text that imposes heavy sanctions on violence against women and that take women’s human rights as basis. The different theses of these segments have become one of the main agendas of the press in the current period. Based on this issue, the study evaluates the written media data of the conservative and feminist ideological discursive contexts specific to the contract, based on the critical discourse analysis technique of Teun A. Van Dijk. As the sample in the study, Hürriyet as the mainstream media focus; Cumhuriyet, Duvar, T24 are used as opposition left-wing newspapers, and Yeni Şafak and Yeni Akit as conservative newspapers.
Pdf
:
Pdf
:
Sayı: 37 - 2022 - Tüm Makaleler